Acil serviste venöz kan gazı analizinin arteriyel ve biyokimyasal parametreleri öngörmedeki etkinliği
Abstract
AMAÇ Elektrolit ve metabolik değerler, hem kan gazı hem de merkez laboratuvar analizörleri ile ölçülebilmektedir fakat sonuçlara ulaşabilme süresi konusunda aralarında belirgin farklılıklar bulunmaktadır. Çalışmada venöz kan gazının biyokimyasal parametreler yerine kullanılabilirliği araştırıldı. Arteriyel kan gazı analizi özellikle kardiyopulmoner hastalıklara sahip olan hastalarda klinik değerlendirme yapılırken önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte arteriyel kan gazı alımının pek çok dezavantajı vardır. Bölgesel hematom, enfeksiyon, oklüzyon, embolizasyon, iskemik hasar gibi komplikasyon risklerini barındırmaktadır. Bunlara ek olarak genellikle ağrılı bir işlemdir. Venöz kan alımı arteriyel alıma göre daha az risk barındırır. Dolayısıyla bu çalışmada acil serviste venöz kan gazının arteriyel kan gazı yerine kullanılabilirliği incelendi. GEREÇ VE YÖNTEMLER Bu prospektif çalışma Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde yürütüldü. Çalışmaya dahil edilen hastalar 1 Mayıs 2016 – 30 Eylül 2016 tarihleri arasında acil servise başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden hastalardır. Çalışma protokolü ile ilgili etik kurul onayı alındı. 350 farklı hastadan venöz kan örneği alındı ve acil servis resüsitasyon odası içinde bulunan kan gazı analizörü ile merkez laboratuvar analizöründe çalışıldı. 350 hastanın 105'inde ilaveten arteriyel kan gazı örneği alındı. pH, pCO2, pO2, HCO3-, sodyum, potasyum, glukoz, hemoglobin, hematokrit, değerleri Bland Altman grafikleri ve regresyon analizleri ile uyum yönünden incelendi. Bağımlı gruplarda ortalamalar arasındaki farkın değerlendirilmesi için Eşleştirilmiş T testi ve Wilcoxon testi kullanıldı. SONUÇLAR Hemoglobin, hematokrit, potasyum, sodyum, glukoz değerleri venöz kan gazı ve merkez laboratuvar analizörleri ile yüksek korelasyon göstermektedir. Hemoglobin, hematokrit, potasyum, sodyum, glukoz ölçümlerinde kan gazı cihazı ile merkez laboratuvar arasındaki farkların ortalaması sırasıyla 1,8±1,0 g/dl, %6,8±3,1 ,-0,07±0,44 mmol/L, -1,46±2,5 mmol/L, 2,5±14,0 mg/dl'dir. US CLIA tarafından belirlenen kabul edilebilir hata sınırını aşan hemoglobin, hematokrit, potasyum, sodyum ve glukoz değerleri sırasıyla %78, %92, %20, %12, %26'dır. Bu parametreler için korelasyon katsayısı sırasıyla 0,917 , 0,927 , 0,730 , 0,811 , 0,960'tır. Arteriyel kan gazı ve venöz kan gazı arasında pH, pCO2, pO2 ve HCO3- parametreleri açısından anlamlı bir korelasyon bulunmaktadır (p<0,001). pH, pCO2, pO2 ve HCO3- ölçümlerinde arteriyel ve venöz kan gazı değerlerinin ortalamaları arasındaki farklar sırasıyla 0,025±0,029, -5,0±4,5 mmHg, 24,7±13,19 mmHg ve -1,37±1,4 mmol/L'dir. Arteriyel pH, pCO2, pO2ve HCO3- için lineer regresyon denklemleri kuruldu. Bu denklemler: Arteriyel pH = 1,73 + 0,77 * venöz pH; arteriyel pCO2 = 0,834* venöz pCO2+2,25; arteriyel pO2=0,58*venöz pO2–0,25*VsO2+1,47*sO2(pulse)-74,1 ve arteriyel HCO3- = 0,9*venöz HCO3-+1'dir. ÇIKARIM Kan gazı ve merkez laboratuvar analizörleri değişken performans gösterdiler. Testlerden elde edilen sonuçların hepsi US CLIA tarafından belirlenen kabuledilebilir hata sınırları içerisinde değildir. Bu nedenle venöz kan gazı güvenilir değildir. Ancak klinisyenlerin elektrolitler ve metabolik değerler konusunda fikir sahibi olmasını sağlar.Biyokimyasal değerler sonuçlanana kadar,venöz kan gazı değerleri, özellikle acil durumlarda kritik hastaların tanı ve tedavi yönetiminde ön fikir verir. Venöz kan gazı pH ve HCO3- parametreleri dışında arteriyel kan gazı yerine kullanılamaz. Arteriyel kan gazı değerlerini tahmin etmek için geliştirilen formüllerham veriyle kıyaslandığında daha iyi sonuçlar vermektedir. Fakat geliştirilmiş formüllerin kabul edilebilir emniyet sınırları içinde kullanılabileceğinin belirlenebilmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. AIM Electrolyte and metabolic values are measured both by blood gas analyzers and central laboratory analyzers, but significant time gap exists between the availability of their results. The use of venous blood gas instead of biochemical parameters has been studied. Arterial blood gas analysis has an important role in clinical assessment of patients with cardiopulmonary diseases. However, arterial puncture has many drawbacks. It carries the risk of complications such as local hematoma, infections, occulusion, embolisations and ishemic injury. Also it is often painful .Venous puncture carries less risk of complications than arterial puncture. So we aimed to investigate the utility of peripheral venous blood gas instead of arterial blood gas in emergency department. MATERIAL METHODS This prospective study was conducted in Ufuk University, School of Medicine, Emergency Department. The study included patients who visited the emergency department between May 1st, 2016 and September 30th, 2016 and consented to participate. The study protocol was approved by local ethical committee. Venous blood samples, belonging to 350 different patients, were analyzed by central laboratory analyzers and blood gas analyser, located in resuscitation room in ED. In 105 of 350 patients, arterial blood gas was taken in addition to these examinations. The results of pH, pCO2, pO2, bicarbonate, sodium, potassium, glucose, hemoglobin and hematocrit were compared by Bland Altman plot and regression analysis. The significant differences for the paired means were calculated using the paired samples t test and Wilcoxon signed-rank test. RESULTS Hemoglobin, hematocrit, potassium, sodium, glucose values in venous blood gases were highly correlated with the central laboratory analyzer. The weighted mean differences between venous blood gas analyser and central laboratory analyzers in hemoglobin, hematocrit,potassium, sodium, glucose were 1,8±1,0 g/dl, %6,8±3,1 , -0,07±0,44 mmol/L, -1,46±2,5 mmol/L, 2,5±14,0 mg/dl respectively. Hemoglobin, hematocrit, potassium, sodium, glucose values which exceed the US CLIA determined acceptable bias were %78, %92, %20, %12, %26 respectively. Correlation coefficients were 0,917 , 0,927 , 0,730 , 0,811 , 0,960 respectively. There were a significant correlations between arterial blood gas and venous blood gas values of pH, pCO2, pO2 and HCO3- (p<0,001). The weighted mean arterio–venous difference in pH, pCO2, pO2 and HCO3- were 0,025±0,029 pH unit, -5,0±4,5 mmHg, 24,7±13,19 mmHg and -1,37±1,4 mmol/L respectively. Linear regression equations for estimation of pH, pCO2, pO2 and HCO3- were as follows: arterial pH = 1,73 + 0,77 * venous pH; arterial pCO2 = 0,834* venous pCO2+2,25; arterial pO2=0,58*venous pO2–0,25*VsO2+1,47*sO2(pulse)-74,1 and arterial HCO3- = 0,9*venous HCO3-+1. CONCLUSION Blood gas analyzer and central laboratory analyzer demonstrated variable performances and not all test results met US CLIA determined acceptable bias. Venous blood gas analyzer is not reliable however it gives clinicians an idea about electrolytes and metabolic values. Venous blood gas values can be used - especially in case of emergency, in treatment of critical patients -until biochemical values are obtained. Venous blood gas can not be used in place of arterial blood gas except pH and HCO3-. The formulas developed to estimate arterial values give better results than raw values but further studies are required to establish whether the developed models can be used with acceptable safety.
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=OykDDeWBWTL9-Wm52sZBrPZ0jnHMA54GFwB9Xfnm3ok2bS6YJQWFT7tJsSIFJ-4Ehttps://hdl.handle.net/20.500.14065/3846
Collections
- Tez Koleksiyonu [185]
Related items
Showing items related by title, author, creator and subject.
-
Acil servis hekimlerinin radyasyondan korunma farkındalığı
Yılmaz, Başak (Ufuk Üniversitesi, 2018)Acil hekimlerine hızlı ve doğru tanısal bilgi sağlaması nedeni ile son yıllarda acil servislerde tanısal radyolojik işlemlerin uygulanması artmıştır. Bu çalışma ile Türkiye'de acil servislerde çalışan hekimlerin radyasyondan ... -
Acil servise başvuran yaşlı hastaların ihmal ve istismarının acil servis hekimlerindeki farkındalığının değerlendirilmesi
Özdemir, Saffet (Ufuk Üniversitesi, 2018)Yaşlı nüfusu giderek artmaktadır. DSÖ verilerine göre 65 yaş ve üzeri nüfus oranının 2050 yılında %20' ye, 2075 yılında ise %27'ye yükseleceği tahmin edilmektedir. Yaşlanan nüfusla birlikte ciddi bir halk sağlığı sorunu ... -
Acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda kalp tipi yağ asiti bağlayıcı protein düzeyleri ile gensini skoru arasındaki ilişki
Evrin, Togay (Ufuk Üniversitesi, 2012)Amaç: Aterosklerotik süreç yavaş ve sinsice ilerler, plağın rüptüre olması ile gelişen AKS ile sonuçlanır. AKS'da kardiyak nekroz belirteçleri ancak geri dönüşümsüz hücre hasarı ortaya çıktıktan sonra dolaşıma salınmaktadır. ...