Laparoskopik kolesistektomili hastalarda preoperatif radyolojik bulguların postoperatif histopatoloji sonuçları ile karşılaştırılması

Abstract

Bu çalışma, Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Ocak 2010-Aralık 2016 tarihleri arasında laparoskopik kolesistektomi geçiren hastaların retrospektif analizini içermektedir. Preoperatif ultrasonografi bulguları ile postoperatif histopatolojik belirlenen kriterlere göre bulgular derlenerek merkezimizin laparoskopik kolesistektomi profili ortaya konulmuştur. Çalışmanın ikincil amacı olarak ise; safra kesesi poliplerinin teşhis ve takibinde kullanılan ultrasonografininin etkinliği tespit edilmiştir. Buna göre; kolesistektomi serisinde en sık karşılaşılan patoloji kronik kolesistittir. Bunu kolelitiyazis takip eder. Kronik kolesistite en sık eşlik eden patoloji kolesterolozistir. Kolesterolozis, kadın cinsiyet lehine istatistiksel anlamlı farklılık bulunmuştur. Çalışmamızda hiç safra kesesi kanseri izlenmemiştir. Polip görülme oranı %6.8 bulunmuştur. Erkek cinsiyette polip görülme oranı anlamlı olarak yüksek tespit edilmiştir. Çalışmamızda ortaya konulan histopatolojik profil sonuçları literatür ile uyum göstermektedir. İkincil amaç olarak etkinliğini değerlendirdiğimiz ultrasonografinin duyarlılığı %75; yanlış negatifliği %25 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar literatür ile uyum göstermektedir. Söz konusu görüntüleme yönteminin yanlış tahminde bulunduğu vakaların tama yakınında milimetrik safra taşı izlenmiş olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Milimetrik safra kesesi taş varlığı ultrasonografinin tahmin yeteneğini azaltmaktadır. Diğer konvansiyonel görüntüleme yöntemleri ile kıyaslandığında ultrasonografi hala geçerliliğini korumaktadır. Poliplerin takibinde, ittifak sağlanmamış olsa da hızlı büyüyen, tek, sesil ve semptomatik poliplerin cerrahiye sevk edilmesi tavsiye edilmektedir.

This study includes a retrospective analysis of patients who underwent laparoscopic cholecystectomy between January 2010 and December 2016 at Ufuk University School of Medicine Department of General Surgery. The findings of preoperative ultrasonography and post-operative histopathological findings were compiled to reveal the laparoscopic cholecystectomy profile of our centre. According to this; the most common pathology in our cholecystectomy series is chronic cholecystitis. It is followed by cholelithiasis. The most common coexisting pathology is cholesterolosis in chronic cholecystitis. Cholesterolosis was statistically significantly different in favor of female sex. Biliary cancer has not been observed in our study. The incidence of polyps was found to be 6.8%. The incidence of polyps in male gender was significantly higher. Histopathologic profile results of our study are consistent with the literature. The sensitivity of ultrasonography, which we assessed as a secondary objective, is 75% and false negativity was found to be 25%. These results are consistent with the literature. It has been found statistically significant that in nearly all of the cases where the imaging method was incorrectly predicted, millimetric gallstones were also observed. The presence of milimetric gallstone is reducing the predictive ability of ultrasonography. When compared with other conventional imaging modalities, ultrasonography still maintains its validity. Although no consensus is provided, while following the polyps in gallbladder, it is advisable to refer the fast-growing, single, sessile and symptomatic polyps to the surgeon.