Farklı Fenotiplere Sahip Polikistik Over Sendromlu Hastaların Klinik ve Laboratuvar Parametreleri Yönünden Değerlendirilmesi
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2021Author
Keskin, MügeArslanca, Tufan
Papuçcu, Recai
Yılmaz, Nazife
Ertürk, Bahadır
Papuçcu, Emre Göksan
Bostancı, Esra İşçi
Metadata
Show full item recordAbstract
Amaç: Polikistik over sendromu oligo/anovulasyon, klinik veya biyokimyasal hiperandrojenemi, polikistik overlerle karakterize heterojen bir hastalıktır. Bu çalışmada amacımız farklı fenotiplere sahip polikistik over sendromlu (PCOS) hastaların klinik ve laboratuvar parametreleri yönünden değerlendirilmesini sağlayarak hastalığın uygun tanı ve tedavisine katkı sağlamaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma Ekim 2013-Mayıs 2015 tarihleri arasında Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi ve Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniklerinde ortak olarak yürütülmüştür. Çalışmaya PCOS tanısı konulan 760 (%89.1) hasta ve 93 (%10.1) sağlıklı birey dahil edilmiştir. PKOS’lu hastalar dört ana fenotipe ayrılmış olup, bu fenotipler hem kendi aralarında hem de kontrol grubu ile karşılaştırıldılar. Bulgular: PKOS fenotiplerin ülkemizdeki prevalansı 1. fenotip %45.7, 2. fenotip %10, 3. fenotip %17.8 ve 4. fenotip için %26.6 olarak saptandı. Fenotip 1 klinik ve biyokimyasal olarak en hiperandrojen fenotip olarak tespit edildi. 1. ve 2. fenotiplerde BMI değerleri daha yüksekti dolayısıyla obeziteye diğer fenotiplerden daha yatkındılar. Her 4 fenotipin ortalama sistolik ve diyastolik kan basınçları kontrol grubuna göre anlamlı yüksekti (p<0.05). HOMA indeksi fenotip 1’de en yüksek düzeydi. Metabolik sendrom açısından da fenotip 1 en riskli grubu oluşturmaktaydı (p<0.05). Sonuç: Farklı PKOS fenotipleri arasında klinik, metabolik ve hormonal parametreler yönünden birçok farklılık mevcuttur. Her fenotip için farklı riskler söz konusu olduğundan PKOS tanısı konulurken hastaların hangi fenotipe dahil olduğu uygun şekilde sınıflandırılmalıdır. Bu sayede hastaların karşılaşabilecekleri kısa ve uzun dönemli sağlık riskleri daha iyi hesaplanabilir
Source
Türk üreme tıbbı ve cerrahisi dergisi (Online)Volume
5Issue
2URI
https://doi.org/10.24074/tjrms.2020-80730https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/535614
https://hdl.handle.net/20.500.14065/5407