Menorajisi Olan Hastalarda Farklı Histopatolojik Tanılarda Levonorgestrel Salan Rahim İçi Aracın Uzun Süreli Terapötik Etkinliği
Abstract
Menoraji, üreme çağındaki kadınların yaşam kalitesini ciddi oranda etkiler ve genellikle altta yatan bir pelvik patoloji yoktur. Menorajide birçok medikal te- davinin etkinliği kesin değildir ve hasta uyumu zayıf olabilir. Levonorgestrel salgılayan rahim içi araç (LNG-RİA) menoraji tedavisinde cerrahi tedavilere iyi bir al- ternatiftir. Bu çalışmanın amacı menorajisi olan hastalarda farklı histopatolojik tanılarda LNG-RİA’nın uzun süreli terapötik etkinliğini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde 2017-2019 arasında menoraji tanısı konmuş ve tedavi amaçlı LNG-RİA uy- gulanmış 135 hastanın verileri retrospektif olarak tarandı. Hastaların LNG-RİA takılmadan önce yapılan endometrial biyopsilerinin histopatolojik tanıları, LNG-RİA öncesi ve sonrası adet düzeni ve hemogram bulguları ile hasta memnuniyet oranları değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 135 hastadan 98’ine (72.5%) LNG-IUD takılmadan önce endometrial biyopsi yapılmıştı, kalan 37 olgu (%27,4) ise myoma uteri (tip 0, 1 ve 2 dışında) ve adenomiyozis gibi farklı tanılara sahipti. Endometriyal hiperplazi tanısı konan hastaların 3 ay sonraki kontrol biyopsilerinde endometrial hiperplazinin gerilediği görüldü. LNG-RİA takıldıktan sonraki 1.yılda hastaların menstrüasyon süresinde istatistiksel açıdan anlamlı azalma (11.32±5.12 vs 4.21±2.34, p:0.027), siklus süresinde istatistiksel açıdan anlamlı artış (21.45±6.13 vs 33.14±5.27, p: 0.041) ve hemoglobin düzeyinde artış izlendi. Histopatolojik tanısı endometrial polip olarak saptanan 19 hastada birinci yılın sonunda polip rekür- rensi görülmedi. Birinci yıl sonunda hastaların memnuniyet oranları yüksekti. Sonuç: Menorajili hastalarda LNG-RİA etkili bir tedavi yöntemidir. Hastalardaki semp- tomatik iyileşmenin yanı sıra, tedavinin tolere edilebilirliği yüksektir ve yüksek memnuniyet oranlarıyla ilişkilidir. Konuyla ilgili daha geniş örneklem büyüklüğüne sahip, uzun dönem hasta takibi yapılan prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.
Source
Türk üreme tıbbı ve cerrahisi dergisi (Online)Volume
7Issue
1URI
https://doi.org/10.24074/tjrms.2023-95579https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1178876
https://hdl.handle.net/20.500.14065/5415