Suçlunun cezalandırılmasına ilişkin adalet algısında iç grup yanlılığının etkisi
Abstract
Bu araştırmada etnik ve dini özdeşim düzeyinin iç grup yanlılığı üzerindeki etkisi cezalandırma adaleti bağlamında incelenmiştir. Bunun yanı sıra, bir cezanın adil bulunma derecesini belirlemede suçlunun pişmanlık ifade etmesi ya da etmemesinin oynadığı rol üzerinde de durulmuştur. Araştırma 162 erkek ve 172 kadın olmak üzere toplam 334 üniversite öğrencisi gönüllü katılımcı ile yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak bir Etnik Özdeşim Ölçeği ve bir Dini Özdeşim Ölçeği ile araştırmacı tarafından oluşturulan 16 kısa öyküden yararlanılmıştır. Tamamen birbirlerinin aynı olan öykülerde bir gasp olayı anlatılmakta, ancak sanığın kimliği (Türkiyeli, Suriyeli ya da Avrupalı) ve işlediği suçtan dolayı pişmanlık duyup duymadığı (pişman-pişman değil) bir öyküden diğerine değişmektedir. Her öykünün sonunda savcının sanığa yasaların öngördüğü en düşük cezanın verilmesini talep ettiği belirtilmekte ve. Katılımcılardan sanığa verilmesi önerilen cezayı ne ölçüde adil bulduklarını, sanığa karşı ne kadar öfke duyduklarını 7 basamaklı ölçekler üzerinde değerlendirmeleri istenmektedir. Verilere uygulanan 3 x 2 x 2 faktörlü ANOVA sonuçları ile izleyen ortalamalar arası karşılaştırmalar katılımcıların suçluya verilmesi önerilen cezayı adil bulma ve sanığa karşı duydukları öfke derecelerinde etnik ve dini özdeşim düzeyine bağlı herhangi bir farklılık bulunmadığını göstermiştir. Bununla birlikte, etnik ve dini özdeşim düzeyi yüksek katılımcıların, sanığın etnik kimliğinden bağımsız olarak, yasaların öngördüğü en düşük ceza verilme önerisini, özdeşim düzeyi düşük katılımcılara göre, daha az adil buldukları ve sanığa karşı daha fazla öfke duydukları gözlenmiştir. Bulgular, sanığın pişmanlık ifade etmesi ya da etmemesinin verilmesi önerilen cezanın adil bulunma derecesi ve sanığa duyulan öfke üzerinde güçlü bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Tüm analizlerde, pişmanlık ifade etmesi halinde, katılımcıların sanığa verilen cezayı daha adil bulduklarını ve sanığa daha az öfke duyduklarını gösteren bulgular elde edilmiştir. The study was carried out to examine the effects of ethnic and religious identification on ingroup bias in judgements regarding fairness of a punishment for a crime committed by an ingroup or outgroup member and affective reactions to the perpetrator. The effect of perpetrator's expression of remorse was also investigated. After filling an Ethnic Identification Scale and a Religious Identification Scale, undergraduate participants (N=334) read one of the 16 vignets about a robbery case in which the prosecutor proposed a punishment of minimum severity for the defendant. The defendant's identity (Turkish citizen/ Syrian refugee/European tourist) and expression of remorse (expressed /not expressed) were manipulated. Participants indicated on 7 points scales the degree to which they would judge the proposed punishment as fair and how angry they would be with the defendant. Effects of ethnic identification, religious identification and expression of remorse were examined using a series of 3x2x2 ANOVAs. The results indicated no sign of ingroup bias in participants' judgements of fairness and feelings toward the defendant. However, participants with high ethnic and religious identification, independent of perpetrator's ethnic and religious identity, judged the punishment of minimum severity as more unfair and reported more anger Expression of remorse was found to have a strong effect on participants' fairness judgements and anger experience. Participants judged the proposed punishment of minimum severity as more fair and reported less anger for the offender who expressed remorse.
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=hcgrYffRbz0Z44UJEuLtwafTJTn0hhRhcqtNw6OHJtY-FlTavKcQWBRhGkQ_lTYvhttps://hdl.handle.net/20.500.14065/5014
Collections
- Tez Koleksiyonu [671]